BİR KONUYA DİKKAT ÇEKMEK İSTERİM / GÜNAYDIN MİLAS

İçim titriyor… Bir annenin ölümünü duyunca. Çeşit çeşit acılar vardır. Dayanması çok güçtür. Acıtır, incitir… Canınız yanar. Her acı kötü. Bunaltır insanı. Gül açmış bir yüz, acılarla aniden solar. Hançer yüreğe düşer…

Sanki yüreğiniz mengene ile burulmuşcasına, burulur. Burkulur. Dünya üzerinize gelmişcesine olursunuz. Koca dağların altında kalıp, nefes alamazsınız. Tüm duygularınız paramparça olur… İşte o an varya, o an… Çaresizliği yudum yudum içersiniz ve içtikçe de daha çok kavrulursun… Nasıl dayanılır ki acılara. Nasıl katlanılır ki? Duyunca iliklerime kadar irkilmiştim. İlimizde bir anne ölmüştü. Her acı kötüde, bu acıda çok kötü. Bu da diğerleri kadar ağır. Katlanması güç. Anne sevginin ve merhametin timsali değil mi? Yürek demektir anne. Merhamet demektir anne. Koşulsuz sevgi demektir. Yüreklerin pasını, sevgi mendili ile alan demektir anne. Dile kolay dokuz ay koynunda gezdirmişti bebeğini. Dört gözle beklenmişti doğumunu. Ayları sayar iken, günler saydı. Koştular Marmaris’te bir özel hastaneye. Doğum anını, her canlı yaşarken ve %98 normal olurken, sezeryan yaptılar bu anneye. Doğum öyle bir lütuf ki, hiç müdahale etmeseniz fizyolojik olarak meydana gelir. Büyük yaratıcı her şeyi hikmeti ile yaratmış ve her şeyi akıl üstü kurgulamış. Hayatta çok büyük öğretiler var. Doğum da çok büyük öğretiler barındırmakta. Doğum anı doğacak her canlı için bir stres kaynağıdır. Bu stresli anı atlatan canlı ileri ki yaşamında daha bir sağlıklı oluyor. Eğer ki sezeryanla doğum olursa, doğum anının yeni doğana kattığı kazanımlar olmuyor. Ey sezaryen severler! Lütfen bu ülkenin çocuklarına zarar vermeyiniz. Prof. Dr. Hüseyin Nazlı Kul diyor ki; “Ülkemize bir bakınız. Sezaryen tavan yaptığından itibaren, hastalıklar arttı. Gıda allerjileri, panik atak ve immun sistem zayıflığının neden olduğu hastalıklar hortladı” diyor…. Ve ilave olarak. Normal doğum, bir canlının yaşayabileceği en stresli andır. Bunu başaran, hayatta bir çok zorluğu atlatır ve stresle baş edebilme kabiliyeti kazanır diyor… Ve aynı zamanda çok önemli bir ayrıntıyı da belirtmekte olup, diyor ki; bebek doğum kanalından geçerken, kafatasındaki suturlar birbiri üstüne geçer, dar alandan çıkışını kolaylaştırırlar. Burada vücuda çok önemli bir mesajda verilir ve bebeğin otonom sinir sistemine verdiği mesaj ise; sen artık yaşamını dışarıda idame ettireceksin. Bunlara hazırsın der ve bebekte doğum kanalından çıkınca ağlamaya ve nefes almaya başlar. Hayata tutunur. Aynı zamanda bebek doğum kanalından çıkar iken, akciğerlerinde fazla olan sıvıyı da atmış olur ve nefes alması ve hayata tutunması kolay olur. Çok önemli bir ayrıntıda, bebek annenin doğum kanalında geçerken, anneden aldığı florayı (canlı bakterileri ve vücut için yararlı ) bağırsaklarında kök hücre olarak kullanmakta ve immün sistemini geliştirmektedir.. Sezeryen olan bebekler anne memesini hemen tutamaz. Sezeryanla doğan tüm bebekler hayata eksik başlıyor. Daha fazla hastalanıyorlar. Alerjik reaksiyonlar fazla oluyor. İmmun sistemleri düşük oluyor. Sezeryanın, bebeğe olduğu kadar, anne içinde dezavantajları var. Sezeryan olan anne geç toparlanır. Sütü geç iner ve bebeğini hemen besleyemez. Sezaryen ameliyatında çok nadiren görülse de, en sık görülen komplikasyonlar enfeksiyon, kanama ve pelvik organ yani rahime yakın bulunan mesane, barsak gibi organların yaralanmalarıdır. Sezaryen ameliyatlarının %1-2′sinde aşırı kanama nedeniyle kan transfüzyonu gerekebilir. Çok nadiren aşırı kanama nedeniyle rahmin ameliyatla alınması bile gerekebilir. Sezeryana bağlı ölüm olabilir. - Sezeryen ameliyatı sonrasında bacak damarlarında pıhtı oluşması (derin ven trombozu, dvt) ve akciğerlere pıhtı atma riski normal doğuma göre fazladır. - Sezeryenin bir dezavantajı da, doğumdan hemen sonra anne ve bebek etkileşimini geciktirmesi veya engellemesidir. - Sezeryen sonrası anne normal doğuma göre çok daha geç iyileşir. Hastaneden daha geç taburcu olur. Günlük hayatına ve işine dönmesi daha uzun süre alır. - Sezeryan sonrası ağrı normal doğuma göre çok daha fazla olur. - Sezeryen amelyatı geçiren annenin sonraki doğumlarında plasentanın (bebeğin eşinin) rahim ağzına yerleşmesi veya rahim duvarına yapışması gibi (previa, dekolman, akreata) komplikasyonlar daha sık görülür. - Sezeryen ameliyatı geçiren anne sonraki bebeklerini normal doğum ile doğurma şansını büyük oranda kaybeder. İlimizde de Marmaris Özel …… hastanesinde sezeryan oldu ve anne hayatını kaybetti. Yani gereksiz ameliyatta başa dert açar. Ölünebilir… Hayatta herkesin başına kötü şeyler gelebilir. Bunları dallandırıp budaklandırmamak gerekli. Bu konuda büyükte konuşmamalıyız. Hiç bir hekim hastasını kaybetmek istemez. Hasta yakınları için ne denli zor bir durumsa, bu kötü olay başına gelmiş hekim içinde aynı zorluktadır. Keşke iyi bir hekim grubu olsaydı da ve ameliyat edip kurtarsalardı. En yürek burkan yanı bu… Sevk yerine ameliyat etselerdi. Keşke normal doğum yapsaydı. Keşkeler çok… Kadın ölümlerinin hepsi anne ölümü olmuyor. Anne ölümü denmesi için; gebelik sırasında ya da gebeliğin sonlanmasından sonraki, 42 gün içinde, gebeliğin süresine ve yerine bakılmaksızın, gebelik durumunun ya da gebelik süresinin şiddetlendirdiği tesadüfi olmayan nedenlerden kaynaklanan ölümüdür. Bebek ölümleri ve anne ölümleri önemli birer sağlık göstergesidir. Bu gösterlerde denir ki sen gelişmiş ülke isen tüm tıbbı şeyleri yaparsın, anne ölümü ve bebek ölümü olmaz. Eğer ki anne ve bebek ölümü varsa demek ki senin sağlık sisteminde eksiklilerin var der… Özellikle söylemek isterim ki; 3’lü yapı, güçlü yapı derken, kesinlikle güçsüz yapı oldu ve projeler sağa ve sola savruldu. Tek elden 1’inci, 2’nci, 3’üncü basamakta yürütülen projeler öksüz kaldı. Teşkilat sisteminde yaratılan ayrışmanın, tekrar eski sisteme dönerek hizmetin tek elden ve tek koordinasyonlu yapılanması düzenlenecektir. Özellike üzerinde durmak istediğim konu, Sağlık Bakanlığımızın milat olacak adımlar atıp, sezeryanla doğumların yerine, vatandaş da normal doğumu özendirecek, projeler ve alt yapı çalışmaları yapmalıdır… Hekimlerde, normal doğum için istekli olmalı ve bu konuya emek vermelidir. Sistemde değişim şart. Ve sistemdeki politikalar sorgulanmalı…

Yazının tam metni için lütfen tıklayın